Ana içeriğe atla

Siesta Nedir?

 Siesta Nedir?

  Siesta aslında tarafımızca çok bilinen, hissedilen ancak Türk toplumu tarafından bir türlü gerçekleştirilemeyen bir olaydır. Nedir bu siesta? Mesela, öğlenleri yemek yiyoruz ve yemekten sonra hemen böyle mayışıyoruz, yorgun düşüyoruz ve uykumuz geliyor değil mi? İşte bunun sonucunda gerçekleştirilen kısa şekerlemeye siesta diyoruz. Bunun geceleri uykunuzu iyi alıp almamanızla bir alakası yok. Bunu yaşamımızın sebebi öğle yemeğinin porsiyon ve tat olarak daha ağır olması olarak değerlendirilir. Öğlen yemeğinden sonra metabolizma daha hızlı çalışmaya başlıyor çünkü yediğimiz o büyük porsiyonları mide parçalamaya çalışıyor. Tabi bu da haliyle bedenimizi yoruyor. Böyle bir durumda siesta bir zorunluluk olup bir ihtiyaç haline geliyor.



    Siestalar, özellikle  havanın çok sıcak olduğu ülkelerde bir gelenektir.Siesta, her zaman İspanya ile ilişlendirilmiştir.İspanya'nın  etkisiyle de birçok Latin Amerika ülkesi ile ilişkilendirilmiştir.Bu ülkelerin hem öğlen yemeği porsiyonları büyüktür hemde çok sıcak ülkelerdir. Sıcaklık ve öğle yemeği birleştiğinde haliyle insanlarda yorgunluk ve uyku durumu söz konusu olabiliyor. Bundan dolayı yemekten sonra kısa bir şekerleme yapıp işlerine günün ilerleyen serin saatlerinde devam etmeyi tercih ederler. 


    Siesta, öğlen dinlenmesi anlamına gelir. Latince  "altıncı saat" anlamına gelen "hora sexto" ifadesinden gelir. Öğle uykusu Yunanistan, Sırbistan,Slovenya, Çin ve Tayvan dahil olmak üzere bir çok ülkede yaygındır.


    Siesta fikri bir lüks olmaktan ziyade fiziksel  bir ihtiyaç ve gereklilik olarak  olarak görülmüştür. Sadece sıcak iklimlerde değil dünyanın her yerinde insanların enerji seviyelerini canlandırmak için öğleden sonra kısa bir süre dinlenmeleri gerektiği yönünde görüşler vardır. 

Siestaya ben de bir örnek verebilirim. Kendi ailemden örnek verebilirim onlar köyde yaşıyorlar. Ben eskiden şehir merkezinde yaşarken saat böyle 13.00 da ailemi arardım çünkü öğle saati hani saat 12.00'dan sonra saat 13.00'da halini hatırını sormak için arayayım diyordum.Aradığımda bana kız kardeşim şöyle diyordu:


-"Bizi bu saatte neden arıyorsun?Bilmiyor musun biz bu saatte uyuyoruz.


 -Aaa pardon hanımefendi rahatsız ettim. Annem nerede? 


-Annem de uyuyor şu anda."


 Böyle deynce telefon kapatılırdı tabi. Yani bizimkilerde öğle yemeklerini yedikten sonra gerekeni yapmışlar. Ayrıca yaşadıkları bölgenin de sıcak olmasından dolayı saat 13.00 ve 14.00 arası uyuyorlar.Daha sonra saat 15.00 da kalkıp programlarını izliyorlar, saat 16.00 gibi kalkıp işlerini yapıyorlar. Sevgili ailem olması gerekeni yapmış ve serin saatlerde iş yapmayı tercih etmiştir.Türkiye'nin bazı kesimlerinde de siestayı tespit etmek mümkünmüş demek. Mesela kışın da uyuyorlar ama kışın yaza göre daha az yazın daha fazla uyuyorlar .Meğerse benim ailem de siesta yapıyormuş bir ara bunu onlara anlatacağım.😉 Hoşça kalın.😊


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR ASKERİN GÖZÜNDEN KKTC GERÇEKLERİ

       Bu yayınımda diğer yazı türlerinden farklı olarak saygıdeğer Erdoğan Volkan  ile yapmış olduğumuz röportaj yer alıyor. Bu nerenden çıktı? Kıbrıs'a geleli 8 ay olmuştu ve  hala ada hakkında öğrenmem gereken birçok şey olduğunu fark ettim. Haliyle burada Türkiye'dekinden çok daha farklı bir bir düzen var. Yerli halka nazaran yabancı insan sayısı çok daha fazla ve birden çok milletten insana ev sahipliği yapan bir ada. Kıbrıs gerek coğrafi konumu gerek turizm sayesinde insanlara tanımış olduğu ekonomik fırsatlardan dolayı yurt dışında yaşayan  birçok insanın gözdesi haline gelmiştir. Tabii bu durumun ada ve burada yaşayan yerli halk üzerinde etkileri olmuştur. Ben bu etkileri merak ediyordum işte. Sonra aklıma Erdoğan Bey  geldi. Çünkü hem Kıbrıs yerlisi hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde emekli bir albay olduğu için sorularıma  daha objektif ve net cevaplar verebileceğini düşündüğümden böyle bir görüşme teklif ettim. Sağ olsun beni...

Akne (Sivilce) Sorununa : Bal Maskesi

 Akne (Sivilce) Sorununa: Bal Maskesi  Yoğurt, bal, tarçın, esansiyel yağlar ve diğer bileşenler, cildi nemlendirmeye ve yaygın sivilce nedenleriyle savaşmaya yardımcı olan rahatlatıcı maskeler oluşturmak için kullanılabilir.   Adım 1: Bir çorba kaşığı  balı bir çorba kaşığı yoğurtla karıştırın.   Adım 2: alın bölgesine , çenenize ve sivilceye yatkın diğer bölgelere özellikle dikkat ederek, yüzünüze uygulayın.   Adım 3: 10 dakika dinlendirin ve nemli bir bezle hafifçe silin.  Alternatif olarak: İki yemek kaşığı ham bal, bir çay kaşığı hindistancevizi yağı ve 1/2 çay kaşığı tarçını karıştırın. Yüzün üzerinde pürüzsüz. Tarçın tahriş edici olabileceğinden gözlerden uzak tutun. 5-10 dakika dinlendirin ve nemli bir bezle nazikçe çıkarın.  Bal ve tarçının birlikte kullanılması antiinflamatuar, antioksidan ve antibakteriyel özellikleri nedeniyle sivilcelerle mücadeleye yardımcı olur.  Not: Aktif sivilce patlaması sırasında yukarıdaki maskelerd...

İlk İnsan Irkı, İlk Atalarımız? NEANDERTALLER

     İlk atalarımız aslında oldukça gelişmişti. Neandertaller veya homoniatalensis, insan aile ağacındaki en yakın akrabalarımızdır. Türler yaklaşık 400.000 ila 40.000 yıl önce yaşamış ve Avrupa'nın Atlantik kıyısı kadar batıda ve Orta Asya kadar doğuda uzanan bir alanda yaşamıştır.      Yaşam alanları Kuzey'e, günümüz Belçika'sına kadar uzanmıştır ve onları soğuk bir buzul ekosisteminde hayatta kalan ilk insanlar yapmıştır. Kuzey'deki soğuk ortam, Neandertalleri etkilemiş olabilir. Vücutları nispeten kısaydı, erkekler ortalama beş fit beş inç ve kadınlar 5 fit 1 inç boyundaydı ve geniş göğüsleri, hantal gövdeleri ve kaslı mercekleri vardı. Adaptasyonlar vücut ısısını üretir ve korur. Ayrıca burunları büyüktü ve nispeten yüksek köprüleri vardı. Bu, kuzey bölgelerinde soludukları soğuk ve kuru havayı ısıtan ve nemlendiren bir burun odası yarattı. Adaptasyonların yanı sıra türler sert bir kış habitatında hayatta kalmayı başardı. Türler ayrıca büyük beyinler d...